Apple’ın, Müşterisini Anlamak Gibi Bir Stratejisi Yok
Bu yazıda biraz beyin fırtınası yapalım. Şu soru ile başlarsam sanırım kısa yoldan argümanımı anlatmış olacağımı tahmin ediyorum.
Apple müşterilerini dinliyor mu? yoksa şunu mu söylüyor “ben buyum, sınırlarımı zaten biliyorsun , belli bir marka çizgim var sunduğum ürün bu ister al istersen alma.”
Apple bir insan olsa aramızda şöyle bir konuşma geçerdi:
- Yiğit Birader sen hayırdır ya nerden geliyor bu özgüven?
- Apple Tasarımı ve teknolojiyi en kullanılabilir ve kaliteli düzeyde birleştirdim. Üstelik bunu son derece sade, basit ve kaliteli olarak yapıtım oldu. Doğduğum günden itibaren ruhumu (vizyon ve misyon) hep korumaya çalıştım. Burnum düşse yerden almam.
- Yiğit Madem bu kadar inovatif bir yapın var, değişim, dönüşüm diyoruz sen neden değişmiyorsun be?
- Apple Evet kemikleşmiş bir bakış açım var. Bu sayede hep farklı ve liderim zaten. Amacım yüksek seviyede teknolojik cihazları en kaliteli ve basit bir biçimde milyonların kullanabileceği şekilde tasarlamak. Her zaman veya her şeyin değişimi bazen iyi olmayabilir.
Her şey dönüşüp değişmek zorunda değil. Özelliklede işin ruhunu kaybetmemek en değerlisi
Şahsen Apple kullanmıyorum ancak şunu biliyorum onların gerçekten anlatmak istedikleri bir şey var. Bunu o kadar güzel marka stratejisi ile bir araya getirmişler ki kendilerini anlatma derdi bir yerden sonra “bırakın, insanlar bizi anlasın” mottosuna dönmüş.
Günümüz pazarlama stratejilerinde öne çıkan müşteriyi anlama konusunu Apple hiçe sayarak “müşteri bizi anlasın” diyebiliyor. Ama bunu diyebilme gücü var. Böyle bir gücü yalnızca maddi sermayeden değil, aşağıdaki elementleri bir araya getirerek oluşturuyor.
- İleri derece mühendislik
- Kusursuza yakın optimum tasarım mimarisi
- Bilimsel metodolojilerle hazırlanmış kullanıcı deneyimi
Elimizde milyarlarca dolar para olsa ve kendi telefonumuzu yaratmaya kalksak diyelim. Müşteriyi anlama yöntemi ile bu cep telefonunu oluşturabilir miyiz? Tabi ki hayır. Neden? açıklayayım
Örneğin seçtiğimiz kitleye telefondan bekledikleri teknoloji ve tasarımı sorsak hepsi birbirinden farklı değişik cevaplar verecektir. Ancak ortalamada ya Apple’a yakın ya da onun rakip firmalarına benzer düşünceleri olacaktır. Yani pek çok insanın ortak görüşü bizi eşsiz, inovatif bir ürüne götüremez. Dolayısı ile müşteriyi anlayacağız diye ortalama bir ürün ile pazarda tutunmaya çalışırız. Bir birini türeten Çin’li firmalardan farkımız kalmaz.
- Napalım aga?
Risk alalım. Biz bir başlangıç strateji oluşturalım ve bunu müşteriye anlatmakla değil müşterinin bunu anlaması için çaba göstermesini ve sonunda mutlu olacağını iddia edelim.
- Bunu yaparsak müşterinin kafasını karıştırmaz mıyız?
Hayır. Çünkü hedef kitlemiz kim olursa olsun ürünümüzü kullanacağını düşündüğümüz için ürünü olabildiğince basit ve kaliteli yapma zorunluluğumuz olduğundan ister istemez mükemmeli arzular ve müşterilerimize sunarız.
Sonuç
Sürekli müşteri anlayalım dinleyelim derdinden sıyrılıp ürünümüzü herkes için nasıl kullanışlı, kolay ve kaliteli olabileceği konusunda efor harcamanın daha iyi olabileceğini seziyorum.
